29 Eylül 2012 Cumartesi

sab'r

Vakit hızla ilerliyor. Penceremde sonbaharın serin nefesini ciğerlerime çekerken gözlerim bir refleksle kapanıyor. Geçmiş rehin alıyor beni! Şimdiki zamanla kendimi 'ben' hissettiğim zaman arasında can çekişiyor ruhum... Korkuyorum ve tekrar açıyorum gözlerimi; göremesem de güneşin bir yerleri yalayarak doğduğum toprakları aydınlatmak için  buraya doğru gümbür gümbür aktığını hissedebiliyorum! Tanrının yarattığı canlıların çoğu uyku halinde. Her biri bir diğerinin hayatına etki etmek için yaratıldığının farkında bile değil! Biri umarsızca, belki de başka birinin heyecanıyla uyurken, diğeri tüm hücrelerine kadar 'o'nunla dolu olduğu halde uykusu gelir umuduyla bir sigara daha yakıyor... Kaçış mümkün değil! O kadar kusursuzca yazılmış ki kader senaryosu; farklı coğrafyalardan kalkıp geldiğin yerde birinin fiziğini sorgularken onun kimyasına karıştığını hissettiğinde hiçbir şeyin farkında değilsindir... Halbuki o dakika orada olabilmen için binlerce rastlantının biribirini tamamlaması gerekiyor! Bir de diğer hayatı hesaba katarsak bu iki katı rastlantı demektir. Sonuç olarak yürüdüğümü hayal ettiğim o cadde 1081 kilometre uzağımda ve düşündüğüm o insan belki de başka birinin hayatına etki edeceği sabaha uyanacak... Yani rastlantı yok! Ardı arkasına yaşanmayı bekleyen zamanlar var...
 
                                                                                                   Ya sab'r!!!
                                                                                                    



 10.09.2012 03:36am
Malatya                          

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa